Wednesday, February 29, 2012

Dınn anı!

Eminim sizin de dınn anlarınız olmuştur hayatınızda. Hani bir anda hayatın veya gerçeğin farkına varırsınız ya işte bu anlara dınn anı demek istedim. Az önce de bu oldu. Sonra bu blogu açalı neredeyse 3 sene oldu halen bir şey yazmış olmadığımı farkettim. Bu aralar kurmakta olduğum işim için çalıştığımdan başlamak için ideal zaman olduğunu düşündüm.

Az önce bir süredir takip ettiğim James Altucher'ın eski yazılarında göz gezdiriyordum. Bir kaç blogunda tekrar ettiği 4 vücut kelimesine takıldı aklım.

4 vücuttan kastettiği fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal vücutlar. İşte dınn anı o sırada geldi.
James'in bahsettiği 4 vücudu da sağlıklı tuttuğumuzda gerçekten güzel bir hayatımız oluyor.

Örneğin fizikselden kasıt tüm diğer vücutları taşıyan etten kemikten oluşmuş vücudumuz. Çok basit bir örnek vereyim sıkıntılı olduğunuz anlarda derin nefes aldığınızda veya işten çıktığınızda kan dolaşımını hızlandıracak bir aktivite (spor, gerinme vs) yaptığınızda kendinizi hemen daha iyi hissedersiniz öyle değil mi? Askerdeyken öğle yemeği sonrası uykum geldiğinde 3 şınav çekerdim bir anda enerjim geri gelirdi. Bunu sürekli yaptığınızı düşünün. Sürekli iyi hissetme hali.

Duygusal vücut sizin duygularınız. Okuduğum bir kitapta insan beyninin bir anda sadece tek bir düşünce düşünebildiğinden bahsediyordu. Yani ben aynı anda hepinizi düşünüyorum çocuklarım yalan oluyor. Bu sebeple beyninizden olumsuz bir düşünce geçtiğinde onu ortadan kaldırmak için başka bir olumlu düşünce düşünmeniz yeterli oluyor.

Tabi bunun yanısıra sizi olumsuz duygulara yönlendiren ortam, kişi, olay, yazar, haber gibi etkenlerden de uzaklaşmanız gerekiyor. Odadan çıkın, o arkadaşı facebook hesabınızdan silin gitsin mesela. Örneğin ilk işime giderken arabam olmadığı için otobüsle gitmek zorundaydım. Tek ayak ve yaklaşık 1,5 saat süren bu serüvende otobüste durumlarından memnun olmayan insanların sıkıntısı otobüse biner binmez üstünüze geliyordu. Buna çözüm olarak discman'ime bir CD koyup sesi de dışarıyı duyamayacak kadar açmayı geliştirmiştim.

Zihinsel vücut ise beyin aktivitelerimizle alakalı. Beynimizi sağlıklı tutalım ki gelecek için daha uygun fikirler versin bize. İşleyen demir ışıldar hesabı. Bence bunun için düşünme zamanları ayırmak gerekiyor kendimize. Bu düşünce zamanlarını beslemek için de bilgi alabileceğimiz ortamlar yaratmalıyız. Kitap okumak verimli bir uygulama olmasa da (ortalama okuma hızı üniversite mezunlarında 300 kelime/dk halbuki beynin kapasitesi 100000 kelime/dk, bu bilgiyi Hızlı Okuma adlı bir kitaptan aldım, yazarını hatırlamıyorum şimdi), hatırlama egzersizleri, vay bey dedirten ve fikir üretmeye yönlendiren her türlü belgesel, blog vs.

Son olarak ruhani vücut; sizi rahatlatan ne varsa onunla ilgili şükür duymakla ilgili. Bu bir varlık, kişi, aile, üyesi olduğunuz bir STK, bir fikir her şey olabilir. Bir şekilde kendinizle hesaplaşma gibi geliyor bana. Sonuçta bu aidiyet duygusu sizi rahatlatır. Hayatta sırtınızı dayayacak bir şey olması güzel bir şey.

İşte bana dınn dedirten bir olayı bu şekilde aktardım. Arkadaşım Ahmet Kırtok'un önerisi olarak da tek seferde (çok az düzeltme yaptım) yazarak kısa sürede bitirdim. Umarım sizi de düşünmeye yönlendirir.

Lynch Mob, Smoke and Mirrors çalıyor.

2 comments:

  1. Çok güzel bir yazı..Paylaş böyle güzellikleri biz de istifade edelim Birden..Ve 3 yıldır uğramadığın bu blogu artık öksüz bırakmamanı temenni ediyorum..Ben de farkettim ki yazarken insan daha farkında oluyor ve düşünceler daha olgunlaşıyor..Tekrar hayırlı olsun blogun..

    ReplyDelete
  2. Yusuf çok sağol. Ben de senin bloğunu takip ediyorum arada. Seninki de hayırlı olsun.

    ReplyDelete